Kimlik Bilgilerinizin Gizliğini Korumak İçin Yapılması Gerekenler
“Kimlik bilgilerimizin gizliğini Korumak adına neler yapmalıyız” konusunu uzmanlarımız sizler için derledi.
50 milyona yakın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının kişisel bilgilerinin yer aldığı bir veri tabanının, bilgisayar korsanları tarafından internete yüklenmesi üzerine sorulacak pek çok soru var.
Bu soruların başında, bu bilgilerin ele geçmesinin kişileri hangi noktada kırılgan hale getirdiği, bu bilgilerin ne amaçla kullanılabileceği ve bizim bunlara karşı neler yapabileceğimiz geliyor.
İnternette yayılan veri tabanında bu kişilerin TC kimlik numarası, ad, soyad, anne adı, baba adı, cinsiyet, doğum yılı, doğum şehir, nüfus kayıt yeri ve açık adres bilgileri bulunuyor.
Bu bilgiler daha önce ele geçirilmişti. Bunun yaklaşık 6 yıl önce olduğunu belirten uzmanlar bir arama motoruna dönüştürülerek, herkesin bilgilere ulaşabileceği bir hale gelmesinin kaygı verici olduğunu söylüyor.
Bilişim uzmanımız Oktay İ. , “bundan sonraki aşama telefonlar için bir uygulama üretmeleri olur” diyerek sorunun büyüklüğünü dile getirdi.
Bilişim hukuku uzmanımız Seher T. ise bugüne kadar karşılarına olayın vahametini “kimlik bilgileriniz ile ilgili hükümsüzdür ilanı verebilirsiniz” diyerek, kimliğinizi kaybettiğiniz durumda yapmanız gereken işleme benzeterek anlatıyor.
2010 yılında sızdığı düşünülen bilgiler artık herkesin ulaşabileceği bir yerde, internette ve erişmek hiçte zor değil.
‘Onuncu sınıf bile olamayan dolandırıcıların hedefi haline geldik’
Peki bu nasıl bir tehlike yaratıyor bizim için?

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, vatandaşlık numaralarının değiştirilmesine gerek olmadığını söylemişti…
Bu durumda ne olacak?
Bilişim uzmanı Oktay İ.’de kimlik numaralarının değiştirilmesinin kaos yaratacağını düşünüyor ve tek çarenin her telefondan, kapıya gelen herkesten ve aldığınız her e-postadan şüphelenmeniz gerektiğini belirtiyor.
Oktay İ.’de daha önce de bu bilgilerin daha karmaşık şekilde dolandırılıcılar tarafından ulaşılabilir olduğunu hatırlatıyor ve şöyle diyor: “Daha önce birinci sınıf dolandırılıcılar sızdırılan bu bilgileri deşifre edip kullanıyordu, artık onuncu sınıf dolandırıcılar bu bilgilere ulaşabilir vaziyette.”
Peki uzmanların verdiği bilgiler ışığında; bu dolandırıcılar neler yapabilir? Siz ne yapmalısınız?
Telefonda dolandırıcılık
Neler yapılabilir: Telefonda sizi arayarak, kimlik bilgilerinize, yakınlarınızın isimlerine ve adresinize atıfta bulunarak sizden daha fazla kişisel bilgi paylaşmanızı isteyebilir veya resmi bir kurumdan arıyor gibi davranarak sizi dolandırmaya çalışabilir.
Siz ne yapmalısınız: Telefonda sizi herhangi bir numaradan arayan herhangi bir yabancıyı hiçbir kişisel bilginizi paylaşmamalısınız. Zira uzmanların uyardığı üzere, dolandırıcılar sizi 155 gibi Polis İmdat hattına ait numaralar üzerinden bile arıyor gibi yaparak sizden maddi taleplerde bulunabilir. Hiçbir koşulda tanımadığınız kişilerle kimlik veya banka bilgilerinizi paylaşmamalısınız.
Kapıda dolandırıcılık
Neler yapılabilir: Sızdırılan kimlik bilgileri arasında adresler de olması nedeniyle adresinize karşı ödemeli kargo gönderilmiş gibi yapılabilir. Bu kargonun bir hediye veya değerli bir gönderi olduğu söylenebilir ve sizden yüklü miktarlarda gönderi ücreti talep edilebilir.
Siz ne yapmalısınız: Göndereninden emin olmadığınız sürece, karşı ödemeli gönderildiği belirtilen her türlü gönderiden şüphelenmelisiniz.
Kimlik bilgilerinizin yüklendiği sitede adınızı aratmayın
Neler yapılabilir: Uzmanlarımız, kimlik ve kişisel bilgilerin yüklendiği sitede kendi adınızı aradığınızda, bu bilgileri yükleyen kişilerin sizin yaşadığınıza ilişkin bir bilgi elde edebileceğini dikkat çekiyor. Bilgilerin 6 yıl içinde sızdırıldığı düşünülürse şu an bu kayıtta olan kişilerin bütün bilgileri güncel değil. Uzmanlarımız, kendi isminizi sitede aratmanın bir uyaran olduğuna ve sizi muhtemel dolandırıcılıklar için riskli hale getirebileceği uyarısında bulunuyor.
Siz ne yapmalısınız: Kendinizin veya durumunu merak ettiğiniz arkadaşlarınızın veya yakınlarınızın isimlerini aratmayın.
Sosyal ağ sitelerini kullanırken kendinizi ve verilerinizi korumak
Çevrimiçi topluluklar internetin icadından bu yana var olmuştur. İlk başta dünyanın her yerindeki insanlara belirli konularda iletişim kurma ve bilgi paylaşma olanağı sunan ilan panoları ve e-posta listeleri vardı.
Günümüzde sosyal ağ siteleri mesaj, fotoğraf, dosya ve ne yaptığınız ve nerede olduğunuz konusunda son dakika bilgilerini bile paylaşmanıza izin vererek, olası karşılıklı etkileşimin sınırlarını büyük ölçüde genişletti. Bu işlevler yeni ve benzersiz değildir – bu eylemlerin herhangi biri sosyal ağ sitelerine katılmadan internet aracılığıyla gerçekleştirilebilir.
Her ne kadar bu ağlar çok yararlı olabilse de ve çevrimiçi ve çevrimdışı sosyal karşılıklı etkileşimi teşvik etse de, sosyal ağları kullanırken bilgilerinizi kötüye kullanmak isteyen insanlara bilgilerinizi erişilebilir kılıyor olabilirsiniz. Bir sosyal ağ sitesini büyük bir parti olarak düşünün. Orada tanıdığınız insanların yanı sıra hiç tanımadığınız insanlar da vardır. Partinin bir ucundan diğerine, tüm kişisel bilgilerinizin ve o anda ne düşündüğünüzün üzerinde yazılı olduğu sırtınıza asılmış büyük bir tabelayla yürüdüğünüzü hayal edin. Öyle ki herkes, siz farkında olmadan bu tabelayı okuyabilsin. Herkesin sizin hakkınızdaki her şeyi bilmesini gerçekten ister misiniz?
Sosyal ağ sitelerinin özel şirketlere ait olduğunu ve paralarını kişiler hakkında veri toplayarak ve bu verileri özellikle reklamcılara satarak kazandıklarını hatırlayın. Bir sosyal ağ sitesine girdiğinizde internetin özgürlüklerini geride bırakır ve sitenin sahipleri tarafından yönetilen ve düzenlenen bir ağa girersiniz. Gizlilik ayarları, sizi sadece sosyal ağın diğer üyelerine karşı korumayı amaçlar ama verilerinizi şirketin sahiplerine karşı korumaz. Sosyal ağları kullanarak esasında yaptığınız şey, tüm verilerinizi bu şirketlerin sahiplerine vermek ve bu konuda onlara güvenmek anlamına gelir.
Hassas bilgiler ve konular üzerinde çalışıyor; aynı zamanda sosyal ağ hizmetlerini kullanmak istiyorsanız, sosyal ağların yarattığı gizlilik ve güvenlik sorunlarının son derece farkında olmanız önemlidir. İnsan hakları savunucuları, sosyal ağ sitelerinin tehlikelerine karşı özellikle açıktırlar ve kendileri ve birlikte çalıştıkları insanlar hakkında ortaya koydukları bilgiler konusunda aşırı derecede dikkatli olmalıdırlar.
Herhangi bir sosyal ağ sitesi kullanmadan önce bu sitelerin sizi nasıl tehlikeye açık kıldığını anlamanız ve ardından da kendinizi ve birlikte çalıştığınız insanları korumak için adımlar atmanız önemlidir. Bu rehber, sosyal ağ siteleri kullanmanın oluşturduğu güvenlik sorunlarını anlamanıza yardım edecektir.
“Senaryo”
Mansour ve Magda kuzey Afrika’da yaşayan insan hakları savunucularıdır. Büyük bir kentin ortasında gerçekleştirilecek bir yürüyüş örgütlemektedirler. Etkinliği yaygınlaştırmak için Facebook’u kullanmak isterler. Ancak yetkililere tüyo vermekten ve ilgi gösteren herkesin izinin sürülmesinden endişe duymaktadırlar. Yürüyüş sırasında yürüyüşün ilerleyişi hakkında bilgi vermek için Twitter’ı kullanmayı planlarlar. Ama ya polis tweet’leri izlerse ve yürüyüşçüleri durdurmak için ekip gönderirse? Mansour ve Magda yürüyüşün fotoğraflarını ve videolarını insanların kimliklerini açığa vurmadan nasıl paylaşacaklarını planlarlar çünkü katılımcıların yargıyla yüz yüze gelmelerinden endişe etmektedirler.
Sizi sosyal ağ araçlarının kullanımını tamamen bırakmaya teşvik etmiyoruz. Bununla beraber, kendinizi ve başkalarını tehlikeye sokmadan bu araçları kullanabilmeniz için uygun güvenlik önlemleri alabilmelisiniz..
Bu Bölümden ne öğrenebilirsin
Sosyal ağ sitelerinin, kasıtlı olmaksızın, hassas bilgilerin açığa çıkmasını nasıl kolaylaştırdığını
Sosyal ağ sitelerini kullanırken, kendiniz ve başkaları hakkındaki bilgileri nasıl güvence altına alacağınızı
Bir cevap yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Hayır Yorumlar